Beşlerin Çağı’yla Efsun Devam Ediyor
“Her insanın ruhunda kendisini görebilmesi için bir ayna vardır. Hayatın içinde yaşanan tüm yalanlar, yanlışlar o aynaya her seferinde bir damla mürekkep damlatır. Zaman geçer ve insan artık, aynada karanlıktan başka bir şey göremez olur. O kişi artık, kendinden haberdar değildir. Onu içine düştüğü yanlış düşüncelerden hiçbir şey kurtaramaz. Çünkü kendini görebileceği o ayna, artık kapanmıştır.”
İnsanlar ve tanrılar arasındaki mücadelede henüz son hamleler yapılmadı. Satranç tahtasının bir tarafında tanrılar var, diğer taraftaysa Siox ve arkadaşları. Siox ona diretilen gerçekliğin dışına çıkarak Giddar’ı kaosa sürüklemişti. Artık tanrıların kurduğu kölelik düzenini yıkma zamanı. Ve Giddar’daki tüm insanlar özgürlükleri için bir olup savaşmalı. Beşlerin Çağı’nda tüm sırlar açığa çıkmalı.
Üç bin yıl sonra,
Aynı topraklarda
Toplandı ordular.
Kan yağdı gökten,
Toprağa insan ekildi.
Ağıtlar rüzgâra karıştı,
Unutuldu gitti.
Haykırışlar ruh oldu,
Sesi kulaklardan silinmedi.
Erbuğ Kaya ikinci kitabı Beşlerin Çağı’yla algılanan gerçekliği sorgulatmaya devam ediyor. Hikâyenin girift kurgusu, yazarın akıcı dili, canlı betimlemeleri ve renkli karakterleriyle birleşince ortaya kaçınılmaz bir sürükleyicilik çıkıyor ve Beşlerin Çağı gün be gün yükselen Türk Fantastik Edebiyatı’ndaki yerini alıyor.