Yabani Dergi Sayı 5 (Ölümsüz)

“Açık artırmada, Sugard takma adıyla teklif veren kişiyi temsilen buradayım,” dedi, sarışın kadın. Ne merhaba demişti ne de kendini tanıtmıştı. Karşıma oturup bacak bacak üstüne atmış ve direkt lafa girmişti. Otelden çıkınca üzerindeki mini etekle sokağın sonuna kadar bile zor ulaşırdı. Cezayir’in Konstantin kentine bir politikacıyla anlaşmak için üç gün önce gelmiştim. Politikacıların ruhu olmadığını […]

Yabani Dergi Sayı 2 (Açık Artırma)

“Sen ciddi misin?” Alp yaptığım teklife inanmakta zorlanıyordu. Haksız da sayılmazdı. Biri karşıma çıkıp bana, “Ruhunu satmak ister misin?” diye sorsa ben de ona inanmakta zorlanırdım. Biramdan bir yudum aldım, ardından sigaramdan derin bir nefes çektim. “Evet ciddiyim. Sen bunu düşün, benim tuvalete gitmem lazım.” Onu, yüzündeki sersem ifadeyle masada bırakıp hınca hınç dolu barda […]

Koridoru sadece mum ışığı aydınlatıyordu. Genç kadın bir hırsız gibi her hareketine dikkat ederek odanın kapısını araladı. Gerçi bir vazoyu düşürüp kırsa bile yaşlı cadı asla uyanmazdı. Çünkü vazonun çıkaracağı gürültü vahşi bir hayvanı hatırlatan horlamayı bastıramazdı. İrna evindeki her noktayı adı gibi bildiği için ahşap döşemede adımlarını belli yerlere atarak yatağa yaklaştı. Ne olur […]

“Giddar’da bir güneyliye Meheti Emirliği’ni sorarsanız size söyleyeceği iki cümle olacaktır: ‘Oraya gitme! Eğer mutlaka gitmen gerekiyorsa karanlık bastığında kesinlikle dışarıda kalma!’ Tanrıça Nera’nın hükmünün geçtiği emirlikte on üç şehir var ve bu şehirleri birbirilerinden ayıran tek şey isimleri. Yine de Ulna-i’nin, diğer şehirlere göre daha korkutucu bir havasının olduğunu fark ettim. Sanki o şehre […]