(Bu yazının orjinali 12 Mayıs 2006’da Sinir Stres’de yazılmıştır.) çay bahçesinde oturmuşum, vapurun gelmesini bekliyorum, hava güzel, hayallere dalmışım, keyfim yerinde. derken, tüm güzel hayallerimden, cırtlak bir sesin zorlamasıyla gerçeğe dönüyorum. yanımdaki masalardan birinde, iki sarı kafalı kız, bir adam oturmuş; kızlardan biri bir şeyler anlatıyor. ama bir doktora görünse iyi olur. bu doktor kulak-burun-boğazcı […]

(Bu yazının orjinali 01 Mayıs 2006’da Sinir Stres’de yazılmıştır.) Kurtlar vadisinde abileri matkapla adam öldürürde, onlar durur mu? Uzatmanın anlamı yok. Para her şeyi çözer. En mutlu sen olursun. Herkes sana saygı duyar di mi? Eee, paraya da öyle çalışarak ulaşacak değiller herhalde. – Büyüyünce ne olacaksın evladım? – Senin gibi öğretmen olup 3 kuruşa […]

(Bu yazının orjinali 20 Nisan 2006’da Sinir Stres’de yazılmıştır.) Nasıl olabilir ki böyle bir şey? Tüm Türkiye, bir kadının kocasıyla, çocuğuyla, yüzündeki sivilceyle bu kadar mı alakadar olur. Televizyona zaten kökten sinir olan birisi olarak, şöyle ara sıra, uzanıp televizyonu açtığımda sürekli hülya Avşar’la karşılaşmam bizi tanıdık yapmıyor. Ama artık biz onun her şeyini biliyoruz […]

23-07-07 Aşkımızın 10. evliliğimizin 7. yılı. Ne aşk bitti. Ne tutku. Ne saygı. Nasıl başladıysa öyle. Ay, kum, güneş. Seni seviyorum Fundam.